Türkiye’de İkinci El Tekne Pazarının En Büyük Sorunları

Portföyümüzdeki Yelkenli Tekne Videoları

Deniz tutkunlarının hayallerini süsleyen tekneler, her zaman yeni modellerle değil, ikinci el pazarından da bulunabiliyor. Türkiye’de ikinci el tekne pazarı, uygun fiyatlı ve çeşitli seçenekler sunmasıyla cazip olsa da, maalesef bazı önemli sorunlarla karşı karşıya. Eğer siz de ikinci el tekne almayı düşünüyorsanız, bu yazı tam size göre! Gelin, Türkiye’de ikinci el tekne pazarının en büyük sorunlarına birlikte göz atalım.

Teknik Sorunlar: Teknenin Gerçek Durumunu Anlamak Zor

İkinci el teknelerde en büyük risklerden biri, teknenin teknik durumunun tam olarak bilinmemesi. Özellikle fiberglas teknelerde sıkça görülen “ozmoz” yani su alma problemi, teknenin gövdesine ciddi zarar verebiliyor. Bu tür sorunlar, teknenin dayanıklılığını ve güvenliğini doğrudan etkiliyor. Bunun yanında motorun durumu, elektronik aksamın çalışırlığı ve güvenlik ekipmanlarının eksiksiz olması da büyük önem taşıyor. Ancak maalesef, birçok teknede bu kontroller yeterince detaylı yapılmıyor. Sonuç? Alıcılar, sonradan yüksek maliyetli tamiratlarla karşılaşabiliyor.

Güvenilirlik ve Şeffaflık Eksikliği

İkinci el tekne pazarında karşılaşılan en büyük sıkıntılardan biri de satıcıların ve aracılık yapan firmaların güvenilirliğinin değişken olması. Bazı satıcılar, teknenin gerçek durumunu tam olarak açıklamayabiliyor veya eksik bilgi verebiliyor. Ayrıca, teknenin geçmişi ve bakım kayıtları gibi önemli belgelerin eksikliği, alıcıların doğru karar vermesini zorlaştırıyor. Bu nedenle, ikinci el tekne alırken mutlaka teknik bir uzmanla birlikte hareket etmek ve belgeleri dikkatlice incelemek çok önemli.

Vergiler ve Mevzuat: Pazarın Önündeki Dev Engeller

Yurt dışından sıfır bir tekne aldığınızda ve/veya yurt içerisinde imal edilmiş yeni tekne aldığınızda, eğer Türk bayrağı ile dolaşmak istiyorsanız, KDV ve ÖTV gibi vergiler, bu teknelerin fiyatlarını yükseltmektedir. Bu durum; elbette, ikinci el teknelerin de fiyatlarının yükselmesine neden olmakta ve alıcıları zorlamaktadır. Üstelik yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçirilmesi süreci karmaşık ve maliyetli. Hatırlayacağınız üzere en son 2017 yılında bir af ile düzenleme yapılmıştı. Bu durum, pazardaki hareketliliği azaltıyor ve fiyatların yükselmesine neden oluyor. Ayrıca, yabancı bayraklı teknelerle ilgili çeşitli kısıtlamalar ve bürokratik engeller, Türkiye’de denizcilik keyfini biraz zorlaştırıyor.

Marina ve İşletme Maliyetleri

Tekne sahibi olmak sadece satın almakla bitmiyor. Marinada bağlama ücretleri, bakım, onarım ve sigorta giderleri de önemli bir bütçe kalemi. Türkiye’de marina ücretlerinin yüksek olması, ikinci el tekne sahiplerinin karşılaştığı en büyük ekonomik zorluklardan biri.

Peki Çözüm Ne?

Türkiye’de ikinci el tekne pazarının daha sağlıklı ve cazip hale gelmesi için;

• Teknik denetimlerin yaygınlaştırılması,

• Satıcıların ve alıcıların bilinçlendirilmesi,

• Vergi yüklerinin azaltılması ve mevzuatın sadeleştirilmesi,

• Marina ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi

gibi adımlar atılmalı.

Sonuç olarak, ikinci el tekne almak isteyenlerin dikkatli olması, teknik destek alması ve yasal süreçleri iyi takip etmesi gerekiyor. Deniz keyfi yaşamak için tekne sahibi olmak mümkün, ancak bu keyfi sorunsuz yaşamak için doğru adımları atmak şart!

Denizle kalın, güvenle seyredin!