Geçenlerde telefonum çaldı. Salpa Marine firmasının sahiplerinden Bukay; müşterilerinden birinin kayığının, Marmaris'ten Alaçatı'ya transfer edilmesi gerektiğini ifade etti. Miskin miskin evde oturacağıma "Hadi; şu işi, çözelim" dedim.

Transfer tarihlerinde, kuzeyli bir hava hakim idi. Ancak müteakip günlerde; çoğu tahmin sitesi de, havanın güney'e dönebileceğini işaret ediyor idi.

Tekne sahibi ile görüşüp, rota ve güzergah hakkında bilgi verdim. Kendisi, gece seyri istemediği gibi yanımda da bir kişinin bulunmasının daha uygun olacağını ifade etti. Bu sebep ile; yolu ikiye bölerek, Turgut reis D-Marin'de bir gece konaklayacak şekilde planlama yaptım. Kendisine; yanıma bir kişi daha alabileceğimi ifade ettikten sonra telefonu kapattık.

Rüzgar yön değiştirirken, hava ve deniz durumu - genellikle- çok sakin olur. Bu vesile ile; hava güneye dönmeden bir gün önce yola çıkma kararı aldım. Bu sayede; özellikle ilk gün, oldukça yumuşak bir hava ile Turgutreis'e intikal edecek, ertesi gün ise, güneyli sert havaya binerek Alaçatı'ya ulaşacaktım. Yanıma da; arkadaş olarak, Emir Kaptan'ı aldım. O da miskin, miskin oturuyormuş, evde. Emir'e kayık de, hoop içinde, zaten. :)

Marmaris-Turgut reis arası on bir saat, Turgut reis-Alaçatı arası ise yaklaşık on iki saat sürdü. Hava tahminleri ilk gün tuttu. İkinci gün ise beklediğimiz sert rüzgarı bulamadık. Furni kanalından sonra ise oldukça kaba dalga ile karşılaştık. Rüzgar güneyli idi. Keşişleme, kıble, lodos yönlerinden sürekli karıştırıyor, sabit bir yön ve şiddette esmiyordu. Dalgalarda kararsız kalmış olacaklar ki, rüzgar yönüne göre sürekli değiştiler.

İlk gece; Turgut reis marinaya bağladıktan sonra, Emir Kaptan'ın aile dostu sevimli bir aile ile tanışma şansım oldu. Orkan ve Banu; güzel bir yemeğin ardından, bizi evlerinde ağırladı. Üç tane, dört ayaklı çocukları var. Evde azınlıkta kalmışlar, iyi mi? :)

Turgut reis çıkışını sabah 05:00 gibi yaptık. takdir ettiğiniz gibi, güneş yaklaşık 08:30 gibi doğuyor. Gecenin karanlığında bile Kardak etrafında oldukça hareketlilik vardı. Bizim botlar; -oldukça gereksiz çakarları ile birlikte-dolanıp, duruyorlar, etrafta. Yahu; kaptırmışız koca, koca adaları, zamanında Yunan'a. Şimdiler de ise; ufacık kaya parçasına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kardak kayalıkları; kafamda deli sorular ile pupamızda kaybolmaya başladı. Bu esnada; neredeyse Bodrum yarım adasını çevreleyen ve herhangi bir haritada belirtilmemiş olan tahmini olarak yedi veya sekiz tane kırmızı çakarlı işaret veren UFO'ya denk geldik. UFO diyorum; çünkü, ne olduğunu anlayamadan aralarından geçtik. Birbirleri ile arasında tahmini olarak birer mil olmakla beraber, kuzey doğu/güney batı yönünde düzenli olarak bırakılmışlardı. Bu vesile ile, civarda yelken yapan dost ve arkadaşlar temkinli olsunlar. Gündüz seyir yapanlar, biraz dikkat harcayınca kolaylıkla görebilirler. Lakin; gece seyir yapıyorsanız, çakarların çalışıyor olması lazım. Aksi takdirde, talihsiz çatışmalar yaşanabilir. Seyir sonrasında da biraz araştırdım. Tahminim, tahditli sahayı ayırmak için konmuş olabilirler. Dedim ya, bu bölge biraz karışık. Kardak kayalıklarında yaşanan olaylar münasebeti ile de olabilir.

Furni kanalı oldukça geniş. Ancak; deniz oldukça karıştırıyor idi. Tekne gövdesinden dalga hiç eksik olmuyor. Rüzgar şiddeti on beş knot seviyesine oturunca yelkeni açtık. Karıştıran rüzgar nedeni ile sürekli kavançaya düşüyorduk. Yelkenlere herhangi bir zarar vermemek için tekrar kapattık. Neyse ki; yel değirmenlerini belirmeye başladı. Artık, Çeşme yarım adası önümüzde idi.

Alaçatı körfezi içerisine kadar da, kaba bir dalga ile girdik. Kayık; dalga tepesinden inerken on knot hıza ulaşıyordu. Alaçatı körfezine güneş batmadan girmemiz fevkalade iyi oldu. Malum marinaya intikal, taranmış bir kanaldan yapılıyor. Kanalı takip ederek, marina girişini kolaylıkla yapabilirsiniz. Lakin, söz konusu şamandıralara ait çakarlardan bazıları -ne yazık ki- çalışmıyor. Gece seyir yapan arkadaşların, dikkat etmesi gerekiyor. Navionics otomatik bir şekilde kanal içerisinden rota çizebiliyor. Tabi bunun için söz konusu yazılımın satın alınması gerekiyor.

Akşam üstü saat 17:30 gibi marinada yerimize bağladık. Tekneyi sahibine teslim ettik. Sağ olsun, bizi ilçe merkezine bıraktı. Bulduğumuz ilk araç ile İzmir'e, bilahare Marmaris'e intikal ettik. Alaçatı, Marmaris kara yolu ile dört buçuk, bizimkine benzer bir kayık ile de, yaklaşık yirmi dört saat sürüyor.

Transfer; planlandığı gibi, sorunsuz bir şekilde tamamlandı.

İyi seyirler.